14 Kasım 2010 Pazar

Cümle İçinde Kullanmak

Yanımda olmadığın için sana küfrettiğim doğru.
Ama yokluğunu inan hissetmiyorum.
Uykudan önceki zamanlar dışında.
Eeh, ortalık yerde de rüya anlatılmaz ki.
Ama benim rüyalarımda hep
adlarımız aynı cümle içerisinde.
keşke uykudan önce aynı şarkıları dinliyor olsak.

13 Kasım 2010 Cumartesi

Gerizekalılar Hep Sevgili Olur


Ya da sevgililer hep gerizekalı olur. (gelecek zaman)
hatta ayrıldıktan sonraki zaman.
Aman neyse sanki sevgilim var da, ayrıldım da. küfrediyorum.
Aslında "öz sevgilim ama maalesef gerizekalı. acı ama gerçek."
Bu sözün orjinali böyle değil ama ben böyle çevirdim.
Kime ne ulan benim keyfimin uçkurundan, hiç işte.
Hokkabaz filminden bu arada söz. onu da belirteyim, şe olmasın.
Bir de keşke birisi çıkıp bana "gidelim." dese.
bi umut işte bendeki de. bu kafayla bu kadar.



12 Kasım 2010 Cuma

Beni Merak Etme. Her şey Yolunda.


Ben artık neredeyse "izlediğim filmlerle" övünecek kadar yalnızım.
Bir konuşma arasında lafı geçse de "hahhay siz hala kimlik numaralarınızı mı ezberliyorsunuz? benimkisi çok güzel." desem diye bekliyorum.
Son söylediğim yalandı.
Aslında farkettiğim şey; yalanlar olmadan yaşanılmadığı.
Düşünsenize her şeyin "gerçeğinin" size söylendiğini.
Ne kadar da kötü.
"Seni seviyorum"suz bir dünya.
Aynı şeye benziyor. Şeye işte. Şey gibi.
Ben müziksiz de yaşayamam mesela.
Parası olan insanlar elbise değiştirir 2 günde.
Ben sevdiğim sanatçıları, grupları değiştiriyorum.
Yazın sevdiğim gruptan bi bakmışım hooop sıkılmışım.
2 ay önceki sevgilimin adını bi bakıyorum hoop unutmuşum.
(Sanki 2 ayda bir sevgili değiştiriyormuşum gibi oldu bu ama. ben eski sevgiliciyim. onu da bi şe yaparsanız.)
Neyse işte.
Kendisinden sıkılacağım bir sevgilim bile yok.
Oysa ben burda onunla izleyeceğim filmlerle ve şarkılarımla.


ve eski türkçe çok güzel bence. http://fizy.com/#s/1lvwe0

7 Kasım 2010 Pazar

Kapitalistsin Dünya

Her işçi çocuğu gibi, bir yerlere ödemem gereken paralarım var.
Ama;
param yok. Param yine bitti.
Herkes "sevgilime ne hediye alacağım yaaağ" diye düşünedursun;
"yok ya canım hiç bi şey istemiyor valla, iştahım yok şu sıralar" diyorum ben.
Parasızlığın gözü kör olsun.
Param yokken, herkesten nefret ediyorum.
Babamdan nefret ederim.(geniş zaman)
Ama
param yokken en çok babamı severim.
Beni anlayan tek insan o olur.


http://fizy.com/s/1m5ty1 bu da benden olsun. beleş.

31 Ağustos 2010 Salı

Ben Bunu Hep Yaşarım



Hayatımdan spoiler geçmek çok zor benim için. Ne diyebilirim ki zaten? Bugün şunu şunu yaptım'ı imgeleyerek nereye ulaşabilirim?
Şu an neler yaşadığımı, neler hissettiğimi anlatamayacağım ben,yine.
Ama sürekli yaptığım, yaşadığım bir şey ki; hiç şüphesiz acı çekmek.
Kendi kendime acı çektiriyorum.
Sürekli kıyaslıyorum canımın acıması mı,yoksa bedenimin acıması mı? Canımın yanması mı, yoksa bedenimin acılar içinde kıvranması mı?
Benden her gidişinde bu ayrıma düşüyorum.
Ve her ayrılıkta kendimi kulağımı deldirirken buluyorum.
Acı veriyor evet, ama hoşuma gidiyor.
Önceden 2 kere deldirdim böyle.. 2 kere düşmüştüm bu ayrıma.
Ama şu an o kadar ağır geldi ki tam 4 tane deldirdim kulağımı. Deliler gibi acıyor.
Gece üstüne yatamayacağım mesela, ben hep o tarafa yatardım oysa ki.
Yastıksız yatıyorum ayrıca. Sabaha boynum tutulmuş uyanıyorum.
Böylece içimdekini dışımda yaşıyorum, kendimce.
Zor oluyor ama, başka türlü de olmuyor.

---
+Bu kadar kısa zamanda bir şey olmaz zaten değil mi?
-ilk görüşte olur.
---

26 Ağustos 2010 Perşembe

Kedi Tavsiyesi


Tahmin edebileceğiniz gibi bir kedinin en çok korktuğu şey ölüm olamaz. Zaten bu hayatta canımı en çok acıtacak şey ölüm de değil. Ölüm bir son değil. Son'lar bitiş değil. Belki işte biraz gidiş..
Ha işte. Canımı bu acıtır. Giderken bakmayın arkanıza. Hiç bir işe yaramıyor. Acınacak hale neden düşeriz ki bile bile?
Ayrılırken "HOŞÇAKAL" demeyin. Demeyin işte. Siz o'nun (burda orospu çocuğu diye anlamda çıkartabiliriz, gidiyor çünkü) mutlu olmasını istiyorsunuz ya. Ha işte o' o hakkını sonuna kadar yeni bulduklarıyla kullanıyor. Sende otur otur ağla bunu düşündükçe.
E ağlıyorsun da sen demedin mi "HOŞÇAKAL" diye? O zaten bir Hoş çakal. Bir de Hoşça Kal'ması neden?

Bunu dinleyin okurken eheheh; http://fizy.com/#s/1lsjon

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Limon



Ağaçların tümü şahit olmalı buna.
Ürkekliğime, yalnızlıktan deliler gibi kaçmaya çalışmama, tuz kokan yaralarıma.
Hatta belki sen bile..
Bu yaraların bir anlamı olmalı elbette,
kalemden korkmanın; kağıttan saklanmanın tüm saflığıyla..
Çocukluğumu ulu orta sadece geçmişim diye veremem ellerine..
Çocukluğum da aynı sen gibi uzaktan suçlu ufaklık rolünde beni izliyor sessizce.
Omuzları düşüyor ama masum, gözleriyle gülüyor.
Bunların tek sebebi ayaklarıma takılan deniz parçaları belki fakat değil elbette..
Ama kesinlikle sevmeyi unutmuş gözlerin gibi yemyeşil limonlar beni maviye yoran bu koca ürkekliğimde..

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Şunları da Alın Hakim Bey



Şu yukarıda resimde gördüğünüz hayvan var ya; ha işte tanrı hepsini nasıl biliyorsa! Toplatılıyorlarmış. En doğru karar, başka ne olabilirdi ki?

Şimdi diyorum ki; mesela bunlar toplatılıyor ya. Savcılığa bir yazı yazsam; geçenlerde bir kedi elimi tırmalamıştı..vahşi hayvan! Nankör şey işte n’olcak. Hepsi toplatılsın efenim. Öldürülsün gerekirse.

Hatta savcılığa gitmişken sadece kediler yüzünden gitmiyim dedim. Bir liste hazırladım. Bu listede dünyanın en vahşi hayvanları var. Mesela; kuşlar. O nasıl bir vahşettir,, kelimelerle ifade edemiyorum o derece, siz düşünün.

Sonra toplatılmışken at’lar filan da toplatılsın efenim. Üstünden filan atıyor onu bunu, ukala şey. Iyy nedir onlar öyle, ilkel yaratıklar. Hepsi toplatılsın, hepsi.

Arıları da toplatırlar mı dersiniz? Onları da yazsam? Elleri değmişken onları da toplatsınlar.

Ayy kafamda filler şey ediyooo. Filleri unutmayalım. Ahlaksız şeyler yahu. Linç edilsin hepsi!

Liste çok uzun canım aslında. Aşkitom Necati’ye yazdırıyorum. Yarın solaryuma gideceğim bu arada. Pilatescimin de Allah belasını vermesin. Koynumda yılan beslemişim yıllardır.

Yaz Necati; yılanları da yaz.

18 Haziran 2010 Cuma

Nerde Benim Çilekli Pudinglerim



Her şeyin bir anlamı olmasını o kadar çok seviyorum ki.
Güneşin,ayın,yağmurun,karın,kedinin,kuşun.
gözlerinin,saçlarının,yazlarının,kışlarının. Yaşanmaya değer bütün mevsimlerinin bir anlamı olmasını.
istiyorum en azından anlam yüklemek.
film izlemeye bayılıyorum. kapkaranlık odalarda, bazen korka korka.
cumaları camiye giden insanları hayran hayran bile izlediğim oluyor bu kadar işin gücün arasında.
hep aklıma Polis'den sahneler geliyor. Musa Rami'nin
-iyi sabahlar. cumaya devam di mi? aman diyim aksatma.
cümlesi geliyor.
sabahlar,cumalar,ardından aylar..bazen de yıllar.
bi şarkı var bir de. şu an kimin söylediğini anımsamak güç. ama diyor ki;
bu sabahların bir anlamı olmalı.
hangi sabahlar diye düşünüyor insan haliyle.
hangi sabahların anlamı bu? seninle kahvaltı yapacağımız mı? üstüne keyif kahvesi içeceğimiz mi?
hangi sabahtı bu konuştuğumuz? gecesinde aynı battaniyenin altında sıcacık kahvemizle izlediğimiz filmden arta kaldığımız sabah mı?
diyorum ya. hangi sabah olursa olsun. bi anlamı olmalı.
HAYIR. ANLATMAK İSTEDİĞİM ŞEY BU DEĞİL. HAYALLERİMİ ANLATMAYACAĞIM. O KADAR ÖMRÜM YOK.
demek istediğim anlamlar daha karmaşık,daha zor olmalı. ulaşılmamalı.
zira ulaştığım anda yeni bir hedef koyuyorum kendime. yeni yollar buluyorum yürümeyecek olsam da. yeni odalar keşfediyorum duvarlarını boyamayacak olduğum.
küçücük kaselerde çilekli pudingler istiyorum ellerinden bazen.
ee hani.
nerde benim çilekli pudinglerim?
söz çok seveceğim seni.çok!

15 Mayıs 2010 Cumartesi

teşekkürler Matematik


matematik kesinlik ister..
belki de tek istediği budur, biz insanlar kesin yargılarda bulunamadığımız için korkarız ondan..
..insanlar matematikten korkuyor, çünkü matematik yapamıyor
-"sen hayatıma gördüğüm en güzel kadınsın"
lafından sonra bütün kadınlar yelkenleri suya indirir, oysa gördüğü bütün kadınlardan güzel olması için kendisini görmemiş olması lazım:) görmediği bi insanın da güzel ya da çirkin olduğunu bilemez
"gördüğüm kadınlar arasında en güzeli sensin" dese.. ahh!
hem zeki,hem romantik
teşekkürler matematik.

9 Mayıs 2010 Pazar

Floresandakki Harf Eksikliği

Şimdi tek lüzum
floresandaki harf eksikliği.
Bizim sokakta ki kediler de hissediyor bunu!

Sana söyledim!
Eğer o yarayı kapatmazsan
annem seni sevdiğimi anlayacak.
Korkmaktayım.
"seni sensiz yaşamak!" imgesini
kullanmak zorunda kalacağım seni anlatan şiirlerde

Âma bir şair olacağım gözünde
Hatta
sana soracağım;
"yeşil nasıl bir renk?" diye.
Hira mağarasından ışık alıp
anlatacaksın belki de
Zira
bu beni sevdiğinin
"mersi" boyutu olucak.

Diyeceğim o ki
bir gece lambası al gelirken

Nitekim
aristokrat hareketlerle
bu dünyanın tek demokratı
olacaksın gözümde..
- ki görebilirsem eğer.

Emine AKTAŞ.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Vesaireler..


Vs.

İstersen baştan yazalım seninle bu hikâyeyi? İmgeler filan şöyle dursun, biraz kızartalım onları süt dökmüş kedi gibi..

Hatta kıralım kalemi, yakalım kâğıtları, defterleri ve vesaireleri

Sen konuş, ben seni dinliyor ayağında sıcak köpüklü bir kahve yapayım.. Gözlerin yerine damlayalım birlikte fincandan,kadehten ve vesaireden..

Ütopik sevdalarımızı yaşatalım dudak kıvrımlarımızda.. Susmakla bitmeyen sessizlik, ölsen de bitmeyen hayat, sonu gelmeyen seviyorumlar ve vesaireler..

Sabahın köründe daha kuşlar uyanmadan ikindi yağmurları .. Ağaçlar çiçek açmaya hazırlanırken; duvarlarını birlikte boyadığımız evin içindeki pencereden görünen hayat.. Boyundan büyük selvi ağaçları, sokak çocuklarının ve mazgallarının bitmek bilmeyen çilesi; yağmurda beraber ıslanıp, güneşten kavrulmaları on beşinde yeni yetme haziranın.. beraber yaşamaları, ağlamaları ve vesaireleri..

Pembe battaniyemizin altında izlediğimiz aşk hayatları.. Bu hikaye burada bitmesin diye nefes nefese teras köşelerindeki romantizmin aşırılığı, uçarılığı ve vesaireliği..

Emine AKTAŞ

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Kapıyı Açık Unutmuşsunuz!?

Merhabalar Efenim!

Kapı açıktı.. Sohbetinizi bölmek istemedim,kendim girdim içeri
ehh kahvenizi içer, sohbetinize ortak olurum.
Eee ne diyorduk?!
Hah hatırladım.
Beyler adam haklı.