Tahmin edebileceğiniz gibi bir kedinin en çok korktuğu şey ölüm olamaz. Zaten bu hayatta canımı en çok acıtacak şey ölüm de değil. Ölüm bir son değil. Son'lar bitiş değil. Belki işte biraz gidiş..
Ha işte. Canımı bu acıtır. Giderken bakmayın arkanıza. Hiç bir işe yaramıyor. Acınacak hale neden düşeriz ki bile bile?
Ayrılırken "HOŞÇAKAL" demeyin. Demeyin işte. Siz o'nun (burda orospu çocuğu diye anlamda çıkartabiliriz, gidiyor çünkü) mutlu olmasını istiyorsunuz ya. Ha işte o' o hakkını sonuna kadar yeni bulduklarıyla kullanıyor. Sende otur otur ağla bunu düşündükçe.
E ağlıyorsun da sen demedin mi "HOŞÇAKAL" diye? O zaten bir Hoş çakal. Bir de Hoşça Kal'ması neden?
Bunu dinleyin okurken eheheh; http://fizy.com/#s/1lsjon
Hoş geldin :)
YanıtlaSilÖncelikle resim çok güzel. Hayatı keşfeden kedi yaklaşımı meselelere. Çok tatlı gerçekten. :)
Ve diyorum ki... yoktur "son" diye bir şey. Bizim verdiğimiz isimler dışında.
Her gece, gelecek günden haber verir, tohumun can vermesi açaçak çicekler içindir.Her "son" diye isimlendirdiğimiz, bir başka "yeni" ye götüren bilettir. Son yoktur, hem zaten sonsuz, sonun ardında bulunur.Her yeni adım,bir önceki adıma "son" şeridi çeker nitekim...
Hoşçakal meselesine gelinceee...hoş tabi... :)
Uzun zaman sonra ki ilk yazının "o yeah man,sana puanım 9 kankası" benden.
Devamını bekleriz...
çok teşekkürler. sık sık geleceğim :}
YanıtlaSilÇok paytan bıyıklı bir gülümseme olmuş :)
YanıtlaSilİzmir biraz da kedisiyle meşhurdur.
Gelmen iyi olur. :}
Hadi kaçtım ben...
hay allah. bu üzüntülü günlerin çabuk geçsin :)
YanıtlaSil